İsa ağladı. (Yu. 11:35)
“İsa ağladı.” Kutsal Yazılar’ın en kısa ayeti olan bu ayet, kederle ilgili belki de en çok alıntı yapılan ayettir. Teologlar bu iki sözcüğü binlerce sözcükle yorumlayarak genişletmişlerdir. Ancak bazen bu metni ve İsa’nın ağlamasını Yuhanna’dan daha karmaşık bir hale getiririz.
Yuhanna bütün metni kişisel, ilişkiye dayalı ve yakın bir sevgiden kaynaklanan ıstırap ve şefkatle dolduruyor. Bizi bir aileyle tanıştırıyor. İlk üç ayette bir kız kardeş, bir erkek kardeş ve iki kız kardeş ile tanışıyoruz. Yuhanna, Meryem’in İsa’yı yağla meshetmesini ve ayaklarını saçlarıyla yıkamasını hatırlatıyor. Yuhanna 11:3’te, kız kardeşler İsa’nın aileleriyle
yakınlığını vurgulayarak, “Ya Rab, sevdiğin kişi hasta” diyorlar. Yuhanna o yakınlığı şu yumuşak sözlerle ifade ediyor: “İsa Marta’yı, kız kardeşini ve Lazar’ı severdi” (5. ayet).
Yuhanna ayrıca metni samimi keder sözcükleriyle örüyor. Birçok kişi, kardeşlerinden ötürü onları avutmak için geliyor (19. ayet). Meryem’le birlikte evde bulunanlar onu teselli ediyor (31. ayet). Meryem’in İsa’nın ayaklarına kapanıp da, “Ya Rab, burada olsaydın, kardeşim ölmezdi” demesiyle matem doruk noktasına ulaşıyor (32. ayet). O anda okuduğumuz en dokunaklı sözlerle karşılaşıyoruz: “Meryem’in ve onunla gelen Yahudiler’in ağladığını gören İsa’nın ruhunu hüzün kapladı, yüreği sızladı. ‘Onu nereye koydunuz?’ diye sordu. O’na, ‘Ya Rab, gel gör’ dediler. İsa ağladı. Yahudiler,
‘Bakın, onu ne kadar seviyormuş!’ dediler.”
İsa’nın bütün ölülerin yasını tuttuğu için ağladığını öne sürebiliriz ama sevilen öğrenci Yuhanna’nın açıkça anlatmak istediği noktayı gözden kaçırırız. İsa bu aileyi seviyordu. İsa bu ailenin kederinden ve kendi kederinden ötürü onlarla birlikte ağladı. Sadece onların acısını insani yönden paylaştığı ve ortak olduğu için ağladı. Bu düpedüz günahsız insan kederidir. İsa kişisel olarak kederle tanışık olduğu için ruhu derinden sızladı ve inledi. Gerçekten de acı çekmek normaldir ve kederlenmek insanidir.
Sevgisi sınırsızdır
Mesih Tanrı-insan olduğu için, sevgisi sınırsızdır ve candandır. Bu nedenle, Yuhanna 11’i kendi yaşamınıza meşru bir şekilde uygulayabilirsiniz. Siz acı çektiğiniz zaman başkaları sizinle ilgili olarak Yuhanna 11:3’ü dile getirebilir: “Ya Rab, senin sevdiğin kişi kederleniyor ve acı çekiyor.” “Ya Rab, senin sevdiğin kişinin kalbi kırık, bocalıyor.” Kederinizin içerisinde Yuhanna 11:5’e kendi adınızı koyabilirsiniz: “İsa şimdi ………… seviyor.”
Ağladığınız zaman İsa’nın ruhu sızlar ve derinden kederlenir. Ağladığınız zaman, İsa da ağlar. Başkaları kaybınızdan ötürü sizin için “Bakın, onu ne kadar seviyormuş” diyebilirler.
İsa ağladı. Lazar, Marta ve Meryem için ağladı.
İsa ağlıyor. Sizin için ağlıyor. Sizinle birlikte ağlıyor.
Düşünün: Yuhanna 11:33-36’yı kendi hayatınıza uygulamak nasıl olurdu?
Düşünün: Bu ruhsal okumanın ilk günlerinde, paylaşılan kederin katlanılabilen keder olduğunu söylemiştik. İsa’nın sizin kederinizi paylaştığını bilmek kederinize katlanmanız için sizi nasıl
güçlendiriyor?