Yararlı Linkler

TV Kanalı

SAT-7 TÜRK, yayın yaptığı bölgelerde yaşayan Hristiyan nüfusun inançları hakkında bilgilendirilmesi, ortak bir dil ve anlayışla kendilerini ifade edebilmesi hedefiyle faaliyet yürütür.

Kutsal Kitap ve Hristiyanlık ile ilgili basılı tüm yayınları Kitab-ı Mukaddes Şirketi’nden temin edebilirsiniz.

Türkiye’deki en büyük Hristiyanlık bilgi platformu. Hristiyanlık hakkında sorularınız varsa veya ücretsiz İncil isterseniz bu web siteyi inceleyebilirsiniz.

 

Shema Media Group ve Kanal Hayat ortaklığında yürütülen Hristiyan gençlik Youtube kanalıdır.

 

Radio Shema’nın diğer bir misyonu ise renkliliğin, çok sesliliğin, farklı inanç ve düşüncelerin savunucusu olmaktır. Her yaş gurubundan, her kesimden insanın dinlemekten zevk aldığı Radio Shema, sizin yaşamınızda da bir fark yaratacaktır.

 

Ücretsiz Sesli Kitapların ve Podcastlerin yer aldığı harika bir telefon uygulaması. Tamamen ücretsiz olan bu uygulamayı hemen indirip sesli kitapları dinlemeye başlayabilirsiniz.

 

RadyoMaranata.com bir internet radyosudur. Hristiyan inancına mensup dinleyicilerin yanı sıra Hristiyan inancını merak edenlerin de zevkle takip edeceği zengin bir dinleyici kitlesine hitap eder.

 

Kutsal Kitap (Tevrat, Zebur ve İncil) bölümlerinin tamamını ücretsiz okuyabilirsiniz. Eğer Kutsal Kitap’da belirli bir bölüm veya ayet üzerine çalışma yapıyorsanız okuduğunuz bölümlerin çevirilerini Türkçe, İngilizce, İbranice, Grekçe ve Latince dillerindeki çeviriler ile karşılaştırabilirsiniz.

 

Kanal Hayat Televizyonu 15 Mart 2007 tarihinde yayın hayatına başlamış olup, dinsel içerikli (Hristiyan) bir kanaldır.

 

Hardal Tanesi Pastör Vahan İSAOĞLU sunumu ile, hikayeler anlatan, şarkılar çalan, biraz felsefe biraz bilim biraz sanat biraz her şey ama aslında Tanrı’dan bahseden bir youtube kanalı!

www.www.uyanisgencligi.com

Anasayfa » Talita Kumi!

Talita Kumi!

239 kez okundu.

Çocuğun elini tutarak ona, “Talita kumi!” dedi. Bu söz, “Kızım, sana söylüyorum, kalk” demektir. On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı. Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı. (Mar. 5:41–42)

Bir kız ölmüştür. “Arkadaşlar”, Eyüp’ün danışmanları gibi öğüt verirler: “Tanrı’yı kederinle rahatsız etme, Yair! Kızın öldü. Artık çok geç” (bkz. Mar. 5:35). Umudu yitirmek, yaygın ancak üzücü bir tepkidir. Biz bu tepkide kendimizi görüyor muyuz? Belki hayat bizleri öylesine ezmiştir ki, 2. Krallar 4. bölümde Elişa’ya “Beni umutlandırma demedim mi?” diyen kısır Şunemli kadın gibiyizdir. (2.Kr. 4:28). Bazen hayat bizi öyle gücendirmiştir ki, umutlu olanlarla birlikte umut edemeyiz. Bunun yerine, başkalarında olumlu beklentinin kırıntısını dahi görsek, heveslerini kırarız.

Korkma, İman Et

İsa’nın öğüdü farklıdır. “Korkma, yalnız iman et!” Korku kayıplara verilen diğer yaygın tepkidir. Ancak bu tepkiye karşı koymanın en iyi yolu Tanrı’nın sevgi dolu mutlak egemenliğine inanmaktır. Hangi tepki bizi tarif ediyor: korku mu iman mı? İsa, Yair’e artık korkmamasını öğütlüyor. O anki koşullarda korku normal bir insan tepkisi gibi görünüyor. Küçük kızını son gördüğünde, kız ölümün eşiğindeydi. En kötüsünden korkup en küçüğüne mi inanıyoruz? Yoksa Tanrı ve O’nun şefkatli ilgisi hakkında en iyi şeye mi inanıyoruz?

İsa, havra yöneticisinin evine girdiği zaman kedere verilen başka yaygın bir tepkiye tanık olur. “İsa, acı acı ağlayıp feryat eden gürültülü bir kalabalıkla karşılaştı” (Mar. 5:38). Onların yüreklerini bilmediğimiz için bu kederin umutsuz mu yoksa umutla dolu mu olduğunu kestiremiyoruz. Ancak kesinlikle bu kederdi.

Kayıplarımıza hangi tür tepkiyle karşılık veriyoruz? Tanrı’ya büyük umut bağlayan derin keder mi yoksa umutsuz bir keder mi?

Tanrı’nın umut sağlayışına verilen çeşitli potansiyel karşılıklar vardır. “İçeri girerek onlara, ‘Niye gürültü edip ağlıyorsunuz?’ dedi. ‘Çocuk ölmedi, uyuyor.’ Onlarsa kendisiyle alay ettiler” (Mar. 5:29-40). Güldüler. Bu gülüş Dağdaki Vaaz’da gördüğümüz içten gelen sevinç kahkahası değildir. Bu imansızlıktan kaynaklanan alaycı, küçümseyici bir gülüştür. Bizim tepkilerimizde sadece umutsuzluktan değil de O’nun yüreğinin iyiliğinden kuşkulanan bir küçümseme görüyor muyuz?

Talita Kumi!

Umudun gerçekleştiğine tanık olmalarından sonra, ikinci bir tepki verdiklerini görüyoruz. “Çocuğun elini tutarak ona, ‘Talita kumi!’ dedi. Bu söz, ‘Kızım, sana söylüyorum, kalk’ demektir. On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı. Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı” (Mar. 5:41-42). Çok büyük bir şaşkınlığa düştüler! Grekçe sözcük
bize kendinden geçme terimini vererek şok ve huşu yaşayan bir insanı tanımlıyor. Burada inanılmaz olana inanma düşüncesi vardır.

Bu tepkide kendimizi görüyor muyuz? Doğal dünyada her şey böyle bir inanca karşı haykırsa da, biz Tanrı’nın doğaüstü gücüne iman ediyor muyuz?

Düşünün: Hayatınızda kayıplara karşı genellikle nasıl bir tepki oluşur? Umut kaybı mı? Korku mu? İman mı? Umutlu keder mi? Umutsuz keder mi? Tanrı’yı onurlandıran tepkilere nasıl yönelebilirsiniz? Tanrı’yı onurlandırmayan tepkileri ne yapmalısınız?

Düşünün: İsa size umut sunduğu zaman, Tanrı’nın iyi yüreğiyle ilgili kuşkulara kapılarak küçümsemeyle mi yoksa Tanrı’nın iyi yüreğine güvendiğiniz için inanılmaz olana iman ederek mi karşılık veriyorsunuz?

Yazar: BOB KELLEMEN

Bir yanıt yazın