Sizleri zayıflıklarınızı tespit etmeniz ve bunları Mesih’in yüceliği için kullanmanız konusunda teşvik etmek istiyorum. Size kendi yaşamımdan bir örnek aktarmak istiyorum ama öncesinde, ne demek istediğimi açıklayayım.
2007’den bu yana, milyonlarca insan kendilerindeki güçlü yanları bulmak için kitaplar okudu ve testler yaptı. Bunlar insanları en fazla yetkinlik gösterebilecekleri alanlara yerleştirme açısından faydalı olan şeylerdir.
Tanrı’nın Zayıflıklarımızdaki Etkinliği
Ama ben dikkatinizi ve çabanızı zayıflıklarınızı bulmaya ve onların Tanrı tarafından tasarlanan maksatlarını en üst seviyeye çıkarmaya davet ediyorum. Kutsal Kitap bize bu maksadın ne olduğunu 2. Korintliler 12:7-10’da açıklamaktadır. Pavlus’a “bedende bir diken” verilmişti ve bu “zayıflık” anlarından biriydi. Peki neden?
Aldığım vahiylerin üstünlüğüyle gururlanmayayım diye bana bedende bir diken, beni yumruklamak için Şeytan’ın bir meleği verildi, gururlanmayayım diye. Bundan kurtulmak için Rab’be üç kez yalvardım. Ama O bana, “Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır” dedi. İşte, Mesih’in gücü içimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim. Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm.
Pavlus kendi zayıflığı için dört maksattan bahsediyor.
- “Gururlanmayayım diye” (7. ayet).
- “[Mesih’in] gücü, güçsüzlükte tamamlanır” (9. ayet).
- “Mesih’in gücü içimde bulunsun diye” (9. ayet).
- “Ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm” (10. ayet).
Pavlus’un Alçakgönüllülüğü ve Mesih’in Gücü
Her ne kadar bu diken zayıflığı “Şeytan’in bir meleği” olarak adlandırılsa da, ardındaki amaçlar bariz bir şekilde Şeytan’a ait değil. Şeytan, Mesih’in gücünün tamamlanması istemez! Tanrı ister. Bu yüzden Tanrı, Şeytan’ın tasarısını kendi tasarısıyla ezip üzerinde hüküm sürüyor. Bir başka deyişle, bir Hristiyan’ın zayıflığı nereden gelirse gelsin, içerisinde Tanrı’dan gelen bir maksat vardır. Kazara değillerdir.
Pavlus’un zayıflığındaki maksadı şu şekilde özetleyebiliriz: Pavlus’un alçakgönüllülüğünü korumak ve Mesih’in gücünü göstermek. Tanrı bu yüzden Pavlus’un zayıflık sahibi olmasını sağladı. Bu, Pavlus gururlanmasın diye ve üzerindeki Mesih’in gücünü çok daha belirgin bir biçimde deneyimlesin diye olmuştu.
Bu Yıl İçin Bir Hedef
Bu yıl için ne hedefiniz var? Umarım, hedefiniz alçakgönüllü olmak ve Mesih’in gücünü yüceltmektir. Eğer öyleyse, buradaki kilit strateji zayıflıklarınızı tespit etmeniz ve kullanmanızdır.
Bunun anlamı nedir? Negatif açıdan, bunun anlamı yapımız gereği iyi olmadığımız şeyler hakkında (Tanrı’ya ve diğer insanlara) şikâyet etmeyi bırakmamızdır. Pozitif açıdansa, bunun anlamı kendi zayıflıklarımızı Mesih’i yücelten deneyimlere dönüştürmenin yollarını aramamızdır.
“Yapımız gereği iyi olmadığımız” derken, söz konusu zayıflığın üstesinden gelmek için elimizden gelen her şeyi yaptığımız ama bunu başaramadığımızı kastediyorum. Tanrı genlerimiz ve yaşantılarımız aracılığıyla, bizim sınırlı, kırılgan ve zayıf olmamızı takdir etmiştir. Pavlus, Tanrı’dan zayıflığını almasını diledi (8. ayet) ama Tanrı hayır dedi. Bunun anlamı da er ya da geç, bizim bu zayıflığa karşı dua etmeyi bırakmamız gerektiği ve bunu Tanrı’nın bizim alçakgönüllülüğümüz ve Mesih’in yüceliği için olan bir tasarısı olarak kabul etmemiz gerektiğidir.
Bunun Benim İçin Anlamı
Basit bir örnek olarak kendimden bahsedeceğim. Yavaş okuyorum. Konuşmam ne kadar hızlıysa, okumam da neredeyse o kadar hızlı. Birçok insan benden beş kat veya on kat daha hızlı okuyor. Yıllarca bu zayıflığın üstesinden gelmeye çalıştım. Özel dersler aldım, kitaplar okudum ve teknikler denedim. Bu zayıflıktan yakınarak geçen yaklaşık yirmi yıldan sonra (17 yaşımdan 37 yaş civarına kadar), bunun değişmediğini gördüm. Üniversitede ders vermeyi ve akademik yaşamı bırakmamın sebeplerinden biri buydu. Akademisyenlerin olması gereken kişi olamayacağımı, yani çok okuyan bir kişi olamayacağımı biliyordum.
Bu zayıflığı tespit etmek ve kullanmak benim için ne anlama geldi? İlk olarak bunun anlamı, bunu Tanrı’nın benim yaşamım için bir tasarısı olduğunu kabul etmek oldu. Asla hızlı okumayacağım. Bunun anlamı, benim bu konuda şikâyet etmeyi bırakmam oldu. Bunun anlamı, okumaya olan sevgimi alıp bununla Mesih’i yüceltmek için ne yapabiliyorsam onu yapacağım oldu. Eğer sadece yavaş okuyabiliyorsam, derin bir okuma yapabilmek için elimden geleni yapacağım. Yavaşlığı kullanacağım. Birçoklarının bolca okurken gördüklerini, benim azcık okurken görebilmem için İsa’dan dileyeceğim. İsa’dan benim yavaşlığımı hızdan daha verimli kılması ve bu sayede kendi gücünü yüceltmesini dileyeceğim.
Çok fazla kitap okuyamadığımı fark ederek, kısıtlı kapasitemi bir kitaba odaklayıp onu diğer hepsinden daha iyi bir şekilde okuyacağım ve bu da, Kutsal Kitap. Eğer bir sürü kitabın yalnızca birkaç tanesini okumam gerekiyorsa, o hâlde en büyük kitabı daha büyük bir dikkatle okuyacağım.
Zayıflıklarınızı Kullanın
Bunca yıldan sonra, Pavlus’la birlikte şunu söylüyorum: “Mesih’in gücü içimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim” (9. ayet). Mesih kendi maksadını gerçekleştirmekteki sadakatini gösterdi. O, bu zayıflıkta kendini yüceltti.
Eğer Tanrı’ya benim oldukça iyi okumuş bir akademisyen olmama izin vermediği için bunca yıldır öfkeyle içerlenmiş olsaydım, bu zayıflığımı asla kullanamamış olurdum. Onu boşa harcamış olurdum.
Dolayısıyla bu yıl, güçlü yanlarınızı bulmaya gereğinden fazla odaklanmayın. Zayıflıklarınızı tespit etmeye ve kullanmaya odaklanın. Tanrı size bunları boşuna vermemiştir. Onları tespit edin. Kabullenin. Kullanın. Onlarla Mesih’in gücünü yüceltin. Zayıflıklarınızı boşa harcamayın.
Yazar: JOHN PIPER
